Arthur Shopenhauer ve başka Alman düşünürler, “bilgiye ihtiyacı olmayan insanlar”ın durumunu açıklamak için “Philistinismus” (Filistinizm) terimini kullanırlar. Filistinizm’in kökeninde bulunan Philistin/Filistî kelimesi aslında Kitab-ı Mukaddes kaynaklıdır. Filistî ismi Tevrat’ta ve diğer Yahudi kutsal metinlerinde sıkça geçer. Filistîler bugünkü Filistin’in bazı bölgelerinde yaşayan bir halktır, İsrailoğullarıyla bir çok defa karşı karşıya gelirler. İnançları da farklı olduğundan, pek hoş anılmazlar, zamanla o yüzden zamanla Filistî “kitapsız” anlamında bir tür küfür haline de gelmiştir. Almanya’da öğrenci argosuna girmesi de muhtemelen XVII. yüzyıl sonundan itibarendir. Almanya’da XVI. yüzyıldan beri Reform’un yaygınlaşması Yahudi-Hıristiyan kutsal metinlerinin yaygın olarak okunması ve bu metinlerden alınan kimi unsurların günlük hayatta giderek yaygın bir şekilde kullanım yeri bulması sonucunu doğurmuştur. Jena Üniversitesi öğrencilerinin Kitab-ı Mukaddes’in Eski Ahit kısmının baş kötülerinden olan Filistîlerin ismini alıp “cahil” anlamında kullanılması da buna bağlı olsa gerek. Bu kullanım XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren İngilizcede de yaygınlık kazanmaya başlamıştır.

Genel içinde yayınlandı

Yorum bırakın